Yeni Bakteri Türü Hastane Malzemelerini Kemiriyor

Yeni bakteri türü hastanelerde kullanılan biyolojik olarak parçalanabilen plastikleri besin kaynağı olarak kullanır. #Teknoloji #Bilim #Gündem #Haber #İnovasyon #TeknolojiHaberleri #SonDakika #Trend

May 30, 2025 - 21:26
 0  0
Yeni Bakteri Türü Hastane Malzemelerini Kemiriyor

İngiltere'de yapılan bir araştırmada, hastanelerde sık görülen bir bakteri türünün, tıbbi cihazlarda kullanılan plastikleri hem parçaladığı hem de bu malzemelerle beslendiği tespit edildi. Araştırmacılar, dünya genelinde yılda yaklaşık 559 bin ölüme neden olan ‘Pseudomonas aeruginosa’ adlı bakterinin, bir hastanın yara enfeksiyonundan izole edilen bir türünü inceledi. Bu bakteri, sahip olduğu özel bir enzim sayesinde, belirli plastik türlerini parçalayıp enerji kaynağı olarak kullanabiliyor. Bilim insanları bu enzime ‘Pap1’ adını verdi.

Laboratuvar ortamında yapılan deneylerde, bu enzimin yalnızca plastiği parçalamakla kalmadığı, aynı zamanda bakterinin bu malzemeyi besin olarak kullanarak büyümesini sağladığı görüldü. ‘Pseudomonas Aeruginosa’, bağışıklık sistemine ve antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmesini sağlayan ‘biyofilm’ adı verilen koruyucu tabakalar oluşturabiliyor. Çalışmada, bakterinin plastik üzerinde daha büyük ve dayanıklı biyofilmler geliştirdiği gözlemlendi.

Analizler, bakterinin parçaladığı plastik maddeleri biyofilmin içine entegre ederek bu yapıyı güçlendirdiğini ortaya koydu. Plastik, adeta bir çimento işlevi görerek enfeksiyonun daha dirençli hale gelmesine katkı sağladı. Araştırmacılara göre bu bulgular, kateter, ortopedik implant, yanık tedavisine yönelik hidrojel pedler gibi plastik temelli tıbbi cihazların güvenliğini sorgulatıyor. Bakterilerin bu cihazlara yerleşip onları bozması, tedavilerin başarısız olmasına ve hastanın durumunun kötüleşmesine yol açabilir.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenme Beğenme 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0
admin 𐰉𐰺𐰴:𐱅𐰃𐰼𐰚:𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃:𐰖𐰔𐰃𐰴𐰣 (Bark Türk Budunı Yazıkan) "Yüce Türk Milleti yazıyorum." (Bilge Kağan'ın üslubuyla)